@yasaozgr.bsky.social
400 followers
240 following
58 posts
Posts
Media
Videos
Starter Packs
Reposted
Reposted
Reposted
BirGün Gazetesi
@birgun.net
· Sep 24
Erdoğan’ın New York ziyaretinde ''Free İmamoğlu'' yazılı kamyon
AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM Genel Kurulu için bulunduğu New York’ta, “İmamoğlu’na özgürlük” (Free İmamoğlu) yazılı kamyon görüldü. Daha önce de Times Meydanı’na İmamoğlu ve Özel'in fotoğrafı “U...
www.birgun.net
Reposted
Reposted
BirGün Gazetesi
@birgun.net
· Jul 8
Kartalkaya Faciası’nda ilk duruşma görüldü: Sorumlular hâkim karşısında değil
Grand Kartal Otel’de 78 kişinin hayatını kaybettiği faciaya ilişkin davanın ilk duruşması dün görüldü. Aileler, “Kartalkaya’da güven duygusu da yanıp kül oldu. Ancak biz bu küllerden adaletin ateşini ...
www.birgun.net
Reposted
Reposted
Evrensel Gazetesi
@evrensel.net
· Jun 21
Gaziantep’te ‘gönüllü geri dönüş’ açılımı: Geri dönüş mü, sınır ötesi yeniden yapılanma mı?
Gaziantep – Geçtiğimiz hafta Gaziantep’te, “Gönüllü Geri Dönüş Danışma ve Destek Merkezi” isimli yeni bir kurumun açılışı yapıldı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın katılımıyla gerçekleşen açılışta, kurumun Suriyelilerin ‘gönüllülük’ esasına dayalı olarak ülkelerine dönüşünü destekleyeceği ifade edildi. Yılmaz’ın yanı sıra Gaziantep valisi ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin de bu sürecin bir “geri dönüş”ten fazlası olduğunu vurguladı. Mayıs ayında Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin Antepli patronlarla Halep’e gitmiş, Halep Valiliği ile protokol imzalamıştı. ‘Tarımdan sanayiye kurumsal ve teknik iş birliğinin güçlendirileceği’ ifade edilmişti. Yine mayıs ayında Anadolu Aslanları İş Adamları Derneği (ASKON) ile Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) arasında “Güçlenen Kadın, Güçlenen Suriye” isimli, Suriyeli kadınların istihdamına ilişkin protokol imzalandı.
Yapılan açıklamalarda öne çıkan ortak mesele, Türkiye’nin -özellikle de Gaziantep’in- Suriye’nin yeniden inşa sürecinde kilit bir rol oynayacağı yönündeydi. Cevdet Yılmaz’ın sözleri şöyle: “Suriye’nin yeniden yapılanmasında en büyük faydalanıcılardan biri Gaziantep olacak. Hem güvenlik hem istikrar hem de refah açısından. Gaziantep Büyükşehir Belediyemiz ile Halep Belediyesi arasında imzalanan kardeş şehir protokolü de bu sürecin bir parçası.”
Açıklamalardan anlaşılan o ki, “gönüllü geri dönüş” söylemiyle birlikte Türkiye’nin Suriye’nin yeniden yapılanması politikası da yerel düzeyde somutlaşmaya başlıyor. Peki bu süreç göçmenler açısından gerçekten “gönüllülüğe” mi dayanıyor, yoksa ekonomik ve politik baskılarla şekillenen örtük bir yönlendirme mi söz konusu?
Göçmenler dönmek istiyor mu?
Sahada yaptığımız gözlemler, görüşmeler ve çeşitli araştırmalar; Antep’teki Suriyelilerin önemli bir kısmının henüz güvenli bir geri dönüş için koşulların oluşmadığını düşündüğünü gösteriyor. Halep, El Bab, Cerablus gibi bölgelere dönmüş olanların önemli bir kısmı; sosyal hizmetlerin yetersizliği, güvenlik riskleri ve istikrarsızlık nedeniyle tekrar Türkiye’ye dönmeyi dahi düşünüyor.
Göçmenlerin “gönüllü” geri dönüşü, ancak geri dönecekleri yerin güvenli, yaşanabilir ve onurlu bir yaşamı garanti etmesiyle mümkün olabilir. Bugün ise bu koşulların Suriye’de sağlandığını söylemek mümkün değil.
Ekonomik ve politik baskı ile şekillenen ‘gönüllülük’
“Gönüllü dönüş” söyleminin altı, pratikte farklı baskı biçimleriyle dolduruluyor. Göçmenlerin kayıt dışı çalıştırılmasına göz yumulması, denetim baskısı, geçici koruma ihlallerine karşı tehditler, mahallelerde artan ırkçı saldırılar ve medya kışkırtmaları gibi durumlar göçmenlerin dönüşünün gönüllü değil, giderek daha fazla gönülsüz ama mecbur bir tercihe yöneltildiğini gösteriyor. Mesela uzun zamandır (yaklaşık bir yıl) iş arayan göçmen bir işçi neredeyse iki günde bir İŞKUR’a gittiğini ancak hiçbir şekilde kayıtlı çalışabileceği bir iş bulamadığını ifade ediyor. Durum böyle olunca mecburen kayıt dışı işlerde çalışmak durumunda kalıyor.
Diğer yandan şehirde mülteci nüfusunun en yoğun olduğu bölgelere yerleştirilen mobil göç araçları mülteciler içerisinde günlük yaşama dahil olma gibi durumları da olabildiğince sınırlayabildi. Herhangi bir gerekçeye ihtiyaç duymadan geri gönderme merkezlerine oradan da sınır dışı edilme durumlarının çok olağanlaşması durumları, mültecilerin herhangi bir sorun olmasa dahi günlük yaşamdan dönemsel olarak soyutlanma durumlarını beraberinde getirdi. Özellikle Kayseri’de başlayan ve mültecilerin yoğun olarak yaşadığı şehirlere yayılan ‘mülteci avı’ görüntüleri bu durumun artmasında önemli bir faktör oldu. Ya güvencesiz, yoksul, baskı altında bir yaşam ya da riskli bir dönüş.
Yeniden yapılanma kimin için?
Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde kurduğu fiili idari yapılar ve belediye ilişkileri üzerinden “yeniden yapılanma” sürecini yönlendirmek istiyor. Açılan bu yeni merkezin adı “danışma ve destek” olsa da arka planında bir ekonomik ve jeopolitik strateji yatıyor.
Gaziantep’in bu süreçte “En çok faydayı görecek şehir” olarak gösterilmesi, mültecilerin dönüşünün ‘insani’ olmaktan ziyade ekonomik çıkarlarla doğrudan bağlantılı hale getirildiğini gösteriyor. Üstelik Esad rejiminin yıkılmasının ardından özellikle Antep patronları ve onların örgütleri sürekli olarak Suriye’nin yeniden yapılandırılması noktasında kendilerine pay verilmesi gerektiğini ifade eden açıklamalar yaptılar, yapıyorlar.
Eğer gerçekten gönüllü bir geri dönüş isteniyorsa: Suriye’de dönüş yapılan bölgelerde barış, güvenlik, altyapı ve hak temelli yaşam koşulları inşa edilmeli, Türkiye içinde mültecilere yönelik baskı, ayrımcılık ve kayıt dışı çalıştırma son bulmalı, dönüş kararı mültecilerin özgür iradesiyle, bilgiye dayalı ve güvenli bir ortamda verilmelidir.
Aksi halde “gönüllü dönüş” söylemi, sadece yeni bir zorunlu göç biçiminin ambalajı olmaktan öteye gidemez.
www.evrensel.net
Reposted
Evrensel Gazetesi
@evrensel.net
· Jun 21
Hasta mahpus Devrem Ayık'ın annesi: Kilo kaybediyor, şiddetli sancıları var
Antalya – İzmir’de 2015 yılında Özgür Halk Dergisi dağıttığı sırada gözaltına alınan ve "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla tutuklanan Devrim Ayık, sağlık durumu ağırlaştığı için bir süre sonra tahliye edilmişti. Ancak Ocak 2021’de yeniden tutuklanarak Antalya S Tipi Kapalı Cezaevi'ne konuldu. Ayık, söz konusu tarihten bu yanda tutuklu. Ayık'ın, crohn hastalığı, görme ve işitme kaybı, bağırsak ameliyatları ve ciddi diş sorunları bulunuyor.
İki kez acile kaldırıldı
Anne Hülya Ayık, oğlunun son haftalarda kilo kaybettiğini ve şiddetli sancılar çektiğini aktardı. 17 Haziran'da oğluyla görüştüğünü aktaran Hülya Ayık, oğlunun fiziksel durumunun son derece kötü olduğunu dile getirdi. Anne Hülya Ayık, "Devrim'in beli artık karnına yapışacak durumda, cildi bembeyazdı. 'Niye bu kadar zayıfladın?' diye sorduğumda 'Yiyecek hiçbir şeyim yok artık' dedi. Bir hafta içinde iki kez acile kaldırılmış, sadece serum ve iğne yapıp geri göndermişler. Hemşireler bile ‘Sen nasıl hala cezaevindesin?’ diyor. Ancak heyet raporu düzenleyen doktorlar bu gerçeği görmüyor" diye konuştu.
Ayık’ın crohn hastalığının son evresinde olduğunu söyleyen anne Hülya Ayık, "Doktorlar bir sonraki aşamanın kanser olduğunu belirtmiş. Akıllı iğne tedavisine başlanmış ama ilacın saatinde ve düzenli yapılması gerekiyor. Cezaevinde bu mümkün değil. Ağızdan alınan ilaçlar da düzgün verilmiyor" dedi.
Oğlunun iki kulağında yüzde 50 işitme kaybı bulunduğunu ve 4 yıldır ameliyat edilmediği belirten Hülya Ayık, "Oğlum cezaevinde kaderine terk edilmiş bir şekilde ölümü bekliyor. Devrim gibi ağır hasta tutsakların cezaevinde kalmaması gerekiyor” çağrısı yaptı.
“Cezaevlerinde baskılar artıyor”
Hülya Ayık, Abdullah Öcalan'ın çağrısı ve sonrasında yaşanan gelişmelere işaret ederek, "Bu süreç tek taraflı yürütülemez. Cezaevlerinde baskılar eskisinden daha fazla. Sağlıklı insanlar bile hastaneye gidemediği için hasta düşüyor. Hasta tutsaklar artık tedaviyi değil, ölümü bekliyor. Sürecin cezaevlerinde de somut adımlarla yansıması gerekiyor” dedi. Hülya Ayık, hasta tutsakların bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini vurguladı.
Ayık'ın mesajı
Oğlunun gönderdiği mesajı da paylaşan Hülya Ayık, "Devrim ‘Cezaevinde bugüne kadar direndik, bundan sonra da direneceğiz. Dışarıdaki yoldaşlarımızın, vekillerin, avukatların ve STK’lerin sesimizi duyurmasını istiyoruz. Tek talebimiz budur’ diyor” ifadelerini kullandı.
(MA)
www.evrensel.net
Reposted
BirGün Gazetesi
@birgun.net
· Jun 20
İmam hatibe dönüşüm 4 kez iptal edildi, kararlar yok sayıldı: Veliler laik, bilimsel, çağdaş eğitimde ısrarcı
İmam hatibe çevrilen İsmail Tarman Ortaokulu velileri ve Konaklı Mahallesi sakinleri, okulun normal ortaokul olarak devam etmesi için okul önünden Milli Eğitim Bakanlığı’na seslendi. 9 yıldır okul içi...
www.birgun.net
Reposted
Reposted
Reposted
Evrensel Gazetesi
@evrensel.net
· Jun 20
Saraçhane eylemleri nedeniyle 139 kişiye açılan dava görülüyor
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasıyla başlayan Saraçhane'deki protestolara katıldıkları gerekçesiyle 139 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması Çağlayan'daki İstanbul Adliyesinde görülüyor.
İstanbul 49. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşma, sanık sayısının fazla olması ve salon kapasitesinin yetersizliği nedeniyle İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda devam etti.
Davada yargılananlara "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" suçlaması yöneltiliyor. CHP Parti Meclisi üyesi Berkay Gezgin'in de aralarında bulunduğu sanıklardan 102'si 25 Mart'ta tutuklanmış, 10 Nisan'da da tahliye edilmişti.
Avukatların derhal beraat talepleri reddedildi
Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneğinin (MLSA) aktardığına göre, kimlik tespitinin ardından başlayan duruşmada avukatların derhal beraat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verildi.
Savunmalarla devam eden duruşmada yargılananlardan Alp Eren Alper, "Polisler tarafından bir anda yaka paça gözaltına alındım, ellerimi kelepleçeleyip yüzüstü yere yatırdılar. Yaşa dışı bir şey yaptığımı düşünmüyorum, beraatimi talep ediyorum" dedi.
Alandan ayrılırken polisin "Nereye gidiyorsunuz" sorusu üzerine "Eve gidiyoruz" dediğini söyleyen Arda Aksay da kendilerine küfür edildiğini ifade etti.
www.evrensel.net
Reposted
Evrensel Gazetesi
@evrensel.net
· Jun 20
Akaryakıta yeni zam: Motorin ve benzin fiyatları yine yükseliyor
Akaryakıt fiyatlarında artış sürüyor. Sektör kaynaklarından alınan bilgilere göre, yarından (21 Haziran) itibaren geçerli olmak üzere benzine 1,51 TL, motorine ise 3,30 TL zam kararı alındı. Böylece yalnızca bu hafta içinde motorin fiyatlarına toplamda 5 TL, benzin fiyatlarına ise 3 TL zam gelmiş olacak.
Zamların, uluslararası petrol fiyatlarındaki artış ve döviz kurundaki dalgalanmalardan kaynaklandığı belirtiliyor. Yeni fiyatların, pompaya yansıyarak bütçeleri daha da zorlaması bekleniyor.
Güncel fiyatlar, yarından itibaren geçerli olacak.
Ne olmuştu?
İsrail, 13 Haziran 2025 tarihinde, sabah saatlerinde, İran'ın başkenti Tahran, Tebriz, İsfahan'daki Natanz nükleer tesisi ile Loristan ve Kirmanşah kentlerine saldırılar düzenledi. Saldırılarda; İran'da üst düzey komutanlar ile bilim insanları hayatını kaybetti. Sivil yerleşim yerlerine de yapılan saldırılar nedeniyle yaşamını yitirenlerin sayısı giderek artıyor. Resmi rakamlara göre sadece İran'da bini aşkın kişi hayatını kaybetti.
13 Haziran'da benzinin litre fiyatına 1 lira 47 kuruş zam gelirken 14 Haziran'da motorine 1 lira 47 kuruş zam yapılmıştı. Dün de motorine 1 lira 75 kuruş zam yapıldı. Son olarak 18 Haziran'da benzinin litre fiyatına 1 lira 55 kuruş, motorinin litre fiyatına 1 lira 88 kuruş zam gelmişti.
www.evrensel.net
Reposted
Reposted
bianet
@bianet.org
· Jun 18
Reposted
bianet
@bianet.org
· Jun 18
Reposted
Reposted
Reposted
Nur Betül Aras
@kucukprensiye.bsky.social
· Jun 18