Hadiye Yolcu
banner
hadiyeyolcu.bsky.social
Hadiye Yolcu
@hadiyeyolcu.bsky.social
200 followers 170 following 51 posts
Mevzu sen, ben değil. Mevzu, özel mülkiyetin sınırsızlığı.
Posts Media Videos Starter Packs
"Mantıksal olarak umut yokken, umut beslememe yardımcı olacak tüm yolları denemeye devam ediyordum."
A. Ernaux; Yalın Tutku
"Bonom do boşortolo orkodoşlorom vor."
Senin adam gibi başörtülü arkadaşın olsa sen bu cümleyi kurmaya utanırsın mal değneği, demiyoruz da "olur öyle şeyler" diyoruz. :)
Olmayacak duaya amin dedim, demeyeydim iyiydi ama dedim.
“Dine karşı savaş açanlarla değil, dini kullanarak halkı uyuşturanlarla savaştım.”
Ali Şeriati'yi bugün en çok da dinin iktidar aracı haline getirildiği bu coğrafyada hatırlamak gerek.
Sessiz kalmak, işbirliğidir. #AliŞeriati
Reposted by Hadiye Yolcu
T24 @t24.com.tr · Jun 18
🎵 Orkestra Şefi Nisan Ak:

🗨️ Kim bilir kaç kadın müzisyen var tarihin tozlu sayfalarında kaybolan...

🗨️ Ayrımcılık kapılı kapılar ardında yapılıyor. Ayrımcılığa uğradıysam da bunu bilmiyorum

🗨️ Trump’a oy verenler şimdi pişman ama çok geç

✍️ Ayşe Acar'ın söyleşisi...
t24.com.tr/yazarlar/ays...
- Çok temiz olmasın, fazla yapay oluyor.
+ Bence pürüzsüz her şey fazla yapaydır.
- Pürüz kelimesi nerden geliyor acaba, baksana.
+ Kesinlikle pürüzsüz her şey fazla yapaydır. :)
youtu.be/kGJ89LUF-wI?...
Raşhid Behbudov - Nazende Sevgilim
YouTube video by Gökhan Kılıç
youtu.be
Reposted by Hadiye Yolcu
T24 @t24.com.tr · Jun 17
🎙️ 2019 seçimlerinden önce İBB’ye ait 879 aracın AKP’ye ve çeşitli vakıflara tahsis edildiğini söyleyen Özgür Özel:

💬 “Bunlardan biri de Akın Gürlek’e 540 gün boyunca tahsis edilmiş!”
Sadece yaşamak için değil, bazen yaşamamak için de öğreniriz, dedi, istemeyeceğimiz bir şeyi yaşamamak için.
"Her insanın yaşam hakkı vardır."
Savaş, bu hakkın inkârıdır.
İnsanlığı savunmak, savaşa karşı durmaktan geçer. Bölgedeki tüm savaşlar; emperyal çıkarlar, teokratik tahakküm ve milliyetçi yayılmacılıkla besleniyor.
Olan yine halklara, kadınlara, çocuklara oluyor. #SavaşaHayır
Bir savaş başladığında ilk ölen, gerçek olur. Ardından hakikat, özgürlük, ifade ve yaşam hakkı da birer birer toprağa gömülür. Savaşlar, barışı savunanları susturmak, muhalefeti bastırmak ve insan haklarını askıya almak için bir bahaneye dönüşür.
İktidarlar güçlenirken halklar yoksullaşır.
Temiz bir toplum temiz şahsiyetler eliyle yükselecektir. Hakikatin hakkı için özümüze sahip çıkmak, bizi kirli çıkarları uğruna teslim almaya çalışanlara karşı aklımıza mukayyet olmalıyız. Şahsımıza savaş açmış tüm ladesçilere karşı “Aklımda!” demeliyiz, “İnsanın temiz olan özü aklımda, unutmadım!”
Kirlenmeye yüz tutan tasavvurumuzdan başlamalı evvela işe. Temiz tasavvurdan temiz düşünce, temiz düşünceden temiz davranışlar doğacaktır. Toplumumuzun, ahlaki değerler bütünü ile inşa olmuş şahsiyetlere ihtiyacı var.
Geldiğimiz noktada kirlenmiş kimliklerin insanlığını sorgulamak durumunda kalıyoruz. Müslüman mümeyyiz olmalı, yanlışı doğruyu ayırt edebilme yetisini kullanabilmeli. Yüzeysellik ve sığlıktan uzak kalınmadığı sürece temiz bir şahsiyet inşası başarısız kalacaktır.
Müslümanın derdi hakikat olmalı. Hakikatinden uzaklaşan insan, başkalarının yalanlarına mahkum bir hayat yaşar. Yalan yanlış söylemlerin güdümünde olan insanın, iradesi sıfırlanmış demektir. Oysaki Kur’an, aklını, vicdanını ve iradesini kullanabilen beşeri ‘insan’ olarak tanımlar.
Bir Müslümanın, masum insanlar öldürülürken acıyı dahi kimlikler üzerinden ayrıştırma yaparak değerlendiren duruma gelmesi, özünden kopuşun resmidir. Derdi hakikat olmayanın başka dertleri vardır.
Reposted by Hadiye Yolcu
Eğitimci Rojhat Aslan, Van’da binlerce çocuğun MESEM’e kayıtlı olduğunu belirterek “Yoksul aileler eğitimden umudunu kesmiş, çocuklarını aileye destek için MESEM’e göndermek… https://www.evrensel...
Van’da MESEM’e kayıtlı 4 bin öğrenci var |”Yoksulluk aileleri MESEM’e mecbur bırakıyor”
Van – Mesleki eğitim mekezlerine (MESEM) kayıtlı 4 bin öğrencinin olduğun bilgisini veren Eğitim Sen Van Şubesi Örgütlenme Sekreteri Rojhat Aslan, “Aileler eğitimden umudunu kesmiş, yoksullukla savaşıyor. MESEM'ler sömürü alanları olmuş durumda” dedi. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) eliyle çocukların çalıştırıldığı ve iş cinayetine kurban gittiği yerlerden birisi de Mesleki Eğitim Merkezleri (MESEM). 2016’dan bu yana MESEM’lerde en az 12 çocuk (öğrenci) çalışırken can verdi. “Çocuklar ustaların insafına bırakıldı” Mezopotamya Ajansı’ndan Bilal Babat’a konuşan eğitimci Rojhat Aslan MESEM’lerin çocukları (öğrencileri) eğitimden uzaklaştıran bir program olduğuna işaret ederek, “MESEM’lerle 14 yaşını dolduran çocukların çalışabilmesinin yolu açıldı. Çocuklar, sermayenin daha fazla büyümesi için ne yazık ki bedenlerini, emeklerini ve hayatlarını kaybediyorlar” dedi. MESEM'lerde yeterli güvenlik önlemlerinin alınmadığını, iş sağlığı ve güvenliği formatına uyulmadığının altınız çizen Aslan, "Programın öngördüğü çalışma saatleri çok fazla. Sanayi sitelerinde çocuklar bazen gece saat 22.00’a kadar çalışıyor. Denetimden uzak işletmelerin gerçeği böyle. MESEM’le çocuklar ustaların ve kalfaların insafına terk edilmiş durumda" diye konuştu. “Aileler eğitimden umudunu kesmiş” Birçok ailenin derin yoksulluktan kaynaklı çocuklarını MESEM'de çalışmaya gönderdiğine vurgu yapan Aslan, "Aileler, bu yoksulluktan kurtulmak için çocuklarının çalışmasına göz yumuyor. Hiçbir anne ve baba çocuğunu oraya isteyerek göndermiyor. Ailelerin çocuğun akademik bir eğitim almasını istiyor ama çocuğun mevcut eğitimle bir yere gelebileceğini düşünmüyor. Bu da eğitime olan inancın kaybedildiğini gösteriyor. Zaten on binlerce insan üniversite mezunu ama iş bulamıyor. Bu kadar işsizliğin ve yoksulluğun olduğu yerde okula gitmenin bir kayıp olduğunu düşünüyorlar ve çocuklarını kendilerine destek olsunlar diye MESEM’de çalışmaya gönderiyorlar" ifadelerini kullandı. “Ders sanayide değil okulda verilir” Son yıllarda MESEM’e kaydolan öğrenci sayısının 4 katına çıktığını ve güncel olarak 505 bin 305 MESEM’li olduğu bilgisini veren Aslan, “Kürt kentlerinde de örgün eğitimden kopan çok sayıda öğrenci var. Van’da 38 mesleki teknik lisesi, 4 mesleki eğitim merkezi var. Van’daki MESEM öğrenci sayısı 2023 verilerine göre 4 bin civarında. Van'da 4 bin aile, 4 bin çocuk eğitimden umudunu kesmiş, yoksulluk ile savaşıyor. Çıkış yolu olarak MESEM’i görüyor” dedi. 18 yaşından küçük her bireyin "çocuk işçi" olduğunun altını çizen Aslan, "Çocuk işçiliği, çocuğun ruhunda ve sağlığında onarılamaz yaralar açıyor. izim mottomuz ‘Ders okulda verilir, dersi öğretmen verir.' Ders sanayide ya da başka bir işletmede bir usta tarafından verilmez” diye konuştu. (MA)
www.evrensel.net
Reposted by Hadiye Yolcu
İsrail'in Madleen gemisinde alıkoyduğu 2 Türk aktivist serbest bırakıldı

aktifhaber.com/dunya/israil...
Reposted by Hadiye Yolcu
Şişli kayyımından bir saldırı daha

Kayyım yönetimi, Şişli Belediyesi işçilerinin cumartesi iznini de gasp etti. İşçiler: “Bu sadece bir izin değil, yaşam hakkımız!” https://www.evrensel...
Şişli kayyımından bir saldırı daha: İşçileri cumartesi izni gasp edildi
İstanbul — Şişli Belediyesi’ne atanan kayyım yönetimi, işçilerin maaşlarını ve sosyal haklarını eksik ve geç ödediği gibi bu kez de maliyetleri gerekçe göstererek cumartesi iznini kaldırdı. Şişli Belediyesi işçileri belediye binası önünde bir araya gelerek “Toplum sözleşmemize sahip çıkıyoruz” dedi. 19 Mart’ta “Kent Uzlaşısı” operasyonuyla tutuklanan Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın yerine kaymakam Cevdet Ertürkmen’in kayyım olarak atanmasının ardından Şişli Belediyesi işçileri hak gasplarıyla karşı karşıya kaldı. Aylardır maaşlarını eksik ödenen ve toplu sözleşmeden doğan haklarını alamayan işçiler, bu kez de kayyım başkanın cumartesi iznini fiilen kaldırmasına tepki gösterdi. Genel-İş Sendikası 3 No’lu Şube üyesi işçiler öğle arasında iş kıyafetleriyle belediye binası önünde toplandı. “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları eşliğinde yapılan basın açıklamasında, uygulamanın yalnızca bir iş düzenlemesi değil, doğrudan yaşam hakkına, aileye ve emeğe yönelik bir saldırı olduğu vurgulandı. "Bu yalnızca bir izin değil, bir yaşam hakkıdır" İşçiler, hafta tatili hakkının sadece bir gün dinlenmekten ibaret olmadığını, aile birliğinin korunması, sosyal yaşamın sürdürülebilirliği ve insanca bir yaşam için vazgeçilmez olduğunu belirtti. Toplu sözleşmeyle güvence altına alınan bu hakkın, kayyum yönetimi tarafından yok sayıldığına dikkat çekti. Açıklamada, “Bugün yaşadığımız şey bir hak gasbıdır. Bu uygulama yalnızca bir iş düzenlemesi değil, aile birliğimize, ebeveynliğimize, özel hayatımıza yapılmış doğrudan bir saldırıdır” denildi. "Tasarruf adı altında hak gasbı" Kayyum başkanın toplu sözleşme hükümlerini fiilen askıya aldığına işaret eden işçiler, sadece izin değil, maaş, ikramiye, temizlik yardımı, enflasyon farkı ve vergi dilimi gibi hakların da gasp edilmek istendiğini ifade etti. Emekçilerin kazanımlarının birer “tasarruf kalemi” gibi görülmesini reddettiklerini söyleyen işçiler, “Bizler köle değiliz. Sessiz kalmayacağız” sözleriyle tepkilerini dile getirdi. Basın açıklamasında, 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesine de göndermede bulunularak, “Aileyi güçlendirmesi gereken kamu yönetimi, tam tersine biz işçilerin çocuklarıyla geçirdiği zamanı yok saymakta, aile bütünlüğünü zedelemektedir” denildi. "Bu sadece işçilerin değil, tüm toplumun meselesidir" Açıklamanın sonunda “Toplu sözleşmemize, emeğimize, çocuklarımızın geleceğine ve aile birliğimize sahip çıkıyoruz. Bu sadece işçinin değil, tüm toplumun meselesidir” denilerek kamuoyuna destek çağrısı yapıldı. (Evrensel)
www.evrensel.net
"Yalakanın kıblesi olmaz, güçlü gördüğü her şeye secde eder."