Şunu bir kez daha anladım ki Atatürk üstün zekası ve enerjisiyle Türk'ü ve Türklüğü en yüksek yere çıkarmayı kendine görev edinmiş, Türk'e ve Türklüğe aşık bir insandı!

Prof. #OktaySinanoğlu

ATATÜRK şapka giydirdi diyenler 180 yıl önce Bizans/Rum fesini giydiren padişahlar için ne düşünüyor acaba ?

-Şapka devriminden dolayı bir kişi bile idam edilmemiştir.İdam edilenler Şapka'yı bahane edip Cumhuriyete başkaldıranlardır.

-İskilipli Atıf denilen kişi Kurtuluş Savaşında düşmandan yana olduğu için vatana ihanetten asılmıştır .

Son olarak sorumuzu soralım :

Ayrıca yüzyılı aşkın süredir batı tarafından geriliğin sembolü olarak görülen fes tarihe karışarak, Türk toplumu görünüşte de modern bir hüviyete kavuşmuştur."

ŞAPKA DEVRİMİ GERÇEKLER :

-Şapka devrimi halkta isteğe bağlıdır.

-Sadece memurlar ve milletvekilleri için zorunludur.

Bundan sonra, cüppe ve sarık giymek yasaklanmış, bu kıyafetleri giyme hakkı yalnız din adamlarına tanınmıştı.

Atatürk’ün uyarması üzerine daha 25 Kasım 1925 tarih ve 671 Sayılı Şapka Kanunu çıkmadan önce vatandaşlar şapkayı giymiş ve bu yenilik, medeni kıyafet değişimi olarak halk arasında iyi karşılanmıştı.

Medeni ve beynelmilel kıyafet bizim için, çok cevherli milletimiz için layık bir kıyafettir.” diyerek, medeni yaşayışa uyan kıyafetin kabulü gerekliliğini belirtmiştir.

Fikrimiz, zihniyetimiz, tepeden tırnağa kadar medeni olacaktır. Medeni ve beynelmilel kıyafet milletimiz için layık bir kıyafettir onu giyeceğiz.” diyen Atatürk, 27 Ağustos 1925’te de İnebolu’da “Turan kıyafetini araştırıp ihya eylemeye mahal yoktur.

Atatürk'ün, akşam, Çankaya'da yapılan kabine toplantısına başkanlık edişi.

ŞAPKA KANUNU
Atatürk, 23 Ağustos 1925’te Kastamonu ve İnebolu’ya yaptığı seyahatlerde şapkayı halka göstererek giysi devriminin ilk işaretini verdi. “Biz her nokta-i nazardan medeni insan olmalıyız.

''Hayır, yerinize oturunuz ve dersinize devam ediniz! Eğer izin verirseniz, biz de sizden yararlanmak isteriz. Sınıfa girdiği zaman cumhurbaşkanı bile, öğretmenden sonra gelir''.
Mustafa Kemal Atatürk

Fakat bu işgal hiçbir vakitte bizim imanımızı sarsmayacaktır."

Mustafa Kemal ATATÜRK (1920)...

ve oradan savunma ile meşgul olacağız. Bundan dolayı iki karış yer işgal edilmiş, üç beş köy tahrip edilmiş diye burada feryada lüzum yoktur. Ben size açık söyleyeyim; efendiler bazı yerler işgal edilmiştir ve bunun üç misli daha işgal olunabilir.

Bağımsız olarak milletimizin belirli hudutlar dâhilindeki tamamiyetini muhafaza etmektir. Bunun için muharebe ediyoruz. Efendiler! Memleketimizin ellide biri değil, her tarafı tahrip edilse, her tarafı ateşler içinde bırakılsa, biz bu toprakların üstünde bir tepeye çıkacağız

Bu nedenle her bağımsız devletin bir ayrılmaz hakkı olan adalet dağıtma görevine kimseyi karıştıramayız''.

Mustafa Kemal ATATÜRK - 1922
(Atatürk’ün S.D.l, s. 217-218)

Bu sebeple bizim de adalet mevzuatımızın, bütün uygar milletlerin yürürlükteki yasalarından eksik olması doğru değildir. Savaşımlarımızın yöneldiği tam bağımsızlık kavramında adlî bağımsızlığımızın da içinde bulunduğu doğaldır.

Aldıkları dini eğitim onlara bu kölelik zincirlerini kırabilecek insanlık değerlerini vermemiştir, veremiyor. Çünkü, eğitimlerinin hedefi milli bir eğitim değildir."

Mustafa Kemal ATATÜRK, 22.09.1924-Samsun