🙏

🙏

Karar verecek olan Türk, Kürt, Lâz... kimin hangi halktan olduğuna bakmadan, yoksullardır.
Aç karınların gurultusuyla sinirlenmiş halk, siyasetçi tayfanın sesini bastırdığı gün, her şey yoluna girer.
O güne kadar mücadeleye devam.
🙋🏼‍♂️

Mehmet Uçum aracılığıyla defalarca açıkladı: Barış ayrı, demokrasi ayrı.
Süreç hiçbir zaman Türkiye ile ilgili olmadı. Öcalan için öncelik, Rojava'nın yaşamasıydı. Şimdilik bu sağlandı. Türkiye vatandaşı Kürtlerin vadedilen barış nimetleri için muhtemelen yıllar gerekecek.
Sonu ne olur?

Anlaşma mantığına aykırı bu söylem, iktidar tarafından kullanılıyor.
İkincisi komisyonun Öcalan'la görüşmesi için o kadar büyük ses çıkardılar ki yok denen pazarlığın Öcalan'ın özgürlüğü ile sınırlı olduğu algısı yayıldı.
Halbuki çıkış noktası olarak barış ve demokrasiyi belirlemişlerdi.
RTE-Saray,

"Öcalan Demirtaş'ın çıkmasına engel oluyor" söylentileri çıkıyor.
Gerçek ise tam tersine. Öcalan, umut hakkından faydalanmak için, Demirtaş'ın toplumda sahip olduğu sempatiye büyük gereksinim duyuyor.
Kürt tarafı iki büyük hata yaptı. Birincisi "barış için pazarlıksız silah bırakıyoruz". Demesidir.

batıda Kürtleri görünür kıldığı gerekçesi ile Kent Uzlaşısı sonucu seçilen CHP'lilerin tutuklanmasıdır.
Barış Süreci görüşmeleri olmasa, DEM ve seçmeninin suskunluğunu sağlamak mümkün olmazdı.
DEM açısından da durum farklı değil. AKP-MHP'ye yakın medya ve Kürt hesaplardan sürekli olarak

tutuyorlar.
Örneğin, 1.25 milyon Türkün bulunduğu Saraçhane'nin bir km ötesinde, Yenikapı'da 1.7 milyon Kürt miting yapıyordu ve ikisi de ayrı durdular.
Süreç olmasa, iki muhalif kitlenin biraraya geldiği 3 milyona yakın vatandaşın yaratacağı etkiyi düşünmek, yeterince açıklayıcıdır.
Diğer bir örnek

değil, her an değişebilecek koşulların korkusundan yapıyorlar.
ABD'nin zorladığı barışı reddetmek iki tarafın da gücünü aşıyor. Yaptıkları, pazarlıkta elde edilebileceklerin en fazlasına ulaşma çabası.
CHP'ye açılan savaşla Türk muhalifleri, DEM ile açılan barışla Kürt muhalifleri kontrol altında

şeklide yeni düzen oluşuyor.
Geleni "değişim" olarak tanımlamak da doğru değil bana kalırsa.
Barış Süreci ve İBB davaları zemininde, 2023'te kazanılmış bir iktidarın, Orta Doğu diktatörlüğüne dönüşümünü yaşıyoruz.
Yeni sistemi "yasal" bir kılıfa sokma gayreti, demokratik yöntemle geçiş fikriyle

hektarlarca ağacımız milyonlarca hayvanımız, bir yaşlı ve bir orman işçisi iki kişi hayatını kaybetti şimdiye kadar.

Merhaba, hoşbulduk

Hoşbulduk kızçe

Talepler özgürlük üstünedir. Gezi olaylarında talep edilen farklı mıydı? Kavala'nın hapiste olması da o özgürlük talebine katkı verdiği iddiasıdır.
Gençlerin de DEM'in de talebi özgürlüktür. İki talebi nasıl farklı çizgide göreceğiz?

Esad öncesi koşullarda, bu da olasılıklar arasındaydı fakat bugün mümkün değil. Barış anlaşmasının yürüyebilme koşullarından biri de yerel yönetimler üzerindeki baskının kaldırılması ki bu durumda hamle yapması pek olası görülmüyor.

Tükiye'nin önünde iki yol var:
-DEM ile süren barış görüşmelerini olumlu tamamlayıp, Orta Doğu'da yaşayan Kürtlerle bağı koparmadan ortak güçle hareket etmek.
-Barış görüşmelerini sonlandırıp, İsrail-ABD ile birlikte hareket edecek Kürtlerle karşı karşıya gelmek.
Bahçeli ilkini seçti.