Korsan
@korsan.bsky.social
14K followers 710 following 3.4K posts
Sad but true Feeds Sanat, Video oyunları, Spor, Çizgi romanlar, Müzik, Politika, Fotoğrafçılık, Bilim, Haberler, Hayvanlar, Kitaplar, Komedi, Kültür, Yazılım geliştirme, Eğitim, Yiyecek, Gazetecilik, Filmler, Doğa, Evcil hayvanlar, Teknoloji, Tv, Yazarlar
Posts Media Videos Starter Packs
Pinned
Twitter’da elon musk’ın yaptığı şeylere anlam veremeyenler için yıllar önce Karl Marx gerekli açıklamayı yapmış:

Kapitalizm, gölgesini satamadığı ağacı keser.
Gençken içimiz içimize sığmıyormuş, çok güzel günlermiş.
Maltepe Askeri Lisesi, İzmir. Ben lisedeyken yaşandı bu olay.
Olayın geçtiği okul.
Bilmukabele, hepimize ve hepimizin ailelerine…
Benim mutlu sonum şu an eşim ve çocuklarımla yaşadığım hayat. Oğullarımın saçlarının tek teline hiçbir farklı sonu değişmem.
C de tescilli Türkiye güzelidir. İsmi C ile başlamıyor tabii ki, ifşa olmasın diye değiştirdim. Halen ünlü ve tanınan bir sima.
Teveccühünüz Üstat, eksik olmayın. Kısaltarak anlatmaya çalıştım, becerebildiysem ne mutlu bana.
Kalmış galiba ama çok uzun zamandır aklıma gelmiyordu.
Başrolleri de C ile biz oynasak olurmuş :) Eski fotoğraflarımın hepsi sağa sola taşınırken kayboldu, o yıllardan kalan tek resmimi biraz önce paylaşmıştım. Onu ve KHO’ndaki ilk yıllarıma ait bir resmimi paylaşayım ve hemen sileyim. Başrol olur muymuşum sen karar ver :)
İnsan hayatı garip tesadüflerle dolu. Başkası anlatsa inanmam, bizzat yaşadım.
Paylaştım Üstat.
Jülide Hanım’ın, “Ayakkabılarımı da alın” demesi üzerine sadece vücudunu çektikleri fotoğrafı görünce aklıma geldi bu anı. Hayatımın en güzel yıllarıydı, unutmuşum :(
Benim hikayenin gerisi de var ama anlatsam C'nin kimliği ortaya çıkar, ayıp olur. 2 çocuk sahibi bir anne artık. Ayrıca sen benden büyüksün Üstat, ben senin anının benzerini yaşamışım :)
1. Benim bulunduğum ülkede Threads'te kısıtlama yok.
2. Threads'e girmiyorum.
3. Thread dediğim şeye X'te flood diyorlar, halbuki doğrusu thread.
2 yıldan uzun sürdü ilişkimiz. Önce ben KHO için Ankara'ya gittim. Sonra o bir güzellik yarışmasına katıldı ve dereceye girip İstanbul'a taşınıp ünlü oldu. Gerisi ise malum, mutsuz son, ayrıldık. Jülide Hanım'ın pozundan nerelere geldi konu. C'nin ismi C değil tabii ki. Değiştirdim.
Ziyaretime gelmişti ve bu sefer o da benim kadar heyecanlıydı. Uzun uzun sarılıp sohbet ettik. Bana defilede çektiğim fotoğrafları getirmişti. Jülide Hanım'ın, "Ayakkabılarımı da çekin" dediği pozundaki gibiydi resimler. Hepsinde sadece vücudunu çekmişim, yüzünü yakalayamamışım. Kızar sandım, güldü.
O hafta boyunca her akşam telefonla konuştuk. Bir sonraki cumartesi günü buluşacaktık ama maalesef hafta sonu izinsizlik cezası aldım. Cumartesi günü öğleye doğru ismim anons edildi, nizamiyede ziyaretçim vardı. Ailemden gelecek kimse yoktu, merakla nizamiyeye gittim ve C'yi gördüm.
Nizamiyede birbirimize sarıldık ve dünya o birkaç saniye için tekrar dondu. Otobüse doğru hareket etmeden avucumun içine bir kağıt parçası sıkıştırdı. Otobüs uzaklaşınca açıp baktım, "Bir daha unutma" yazıyordu. Altında da telefon numarası vardı. Akşam ilk işim C'yi aramak oldu. Saatlerce konuştuk.
Ardından konser başladı. El ele bir sürü şarkıya eşlik ettik, ara sıra yerimizde bazen de koltukların arasında birbirimize sarılıp dans ettik. Gerçekten mükemmel bir gündü. Maalesef her güzel şeyin olduğu gibi bunun da sonu vardı. Ayrılık vakti gelip çattı ve yine nizamiyedeydik.
İlk C çıktı, sonra birkaç kez daha çıktı. Podyumda bir kuğu gibiydi, hem çok güzel hem de çok zarifti. O çok sakindi ama ben aşırı heyecanlıydım, onlarca resmini çektim. Defile bitti, kızlar üstlerini değiştirip geldiler. C'ye fotoğraf makinesini teslim ettim, tiyatro gösterisini yan yana izledik.
Defile için çağırdılar, salonda ön sıralara geçtim. Üst devrelerin bazılarının elinde fotoğraf makinesi vardı ve podyumun kenarında bekliyorlardı. Yanlarına gittim. Üst devreler önce biraz sert sert baktılar ama defilenin başlayacağı duyurulunca herkes elindeki makineye ve modellere odaklandı.
Salon kapıları açılana kadar sohbet ettik. Evinin telefon numarasını vermişti, niye aramadığımı sordu, heyecandan numarayı yazmadığım için unuttuğumu söyledim. O avuç içine yazdığı adımı, sınıfımı ve numaramı silinmesin diye akşama kadar elini yıkamadığını söyledi. Ezberlemişti. Çok utandım.
Sinema salonunun dış kapısının önünde beklerken birisi omzuma dokundu, C karşımdaydı. Elindeki fotoğraf makinesini bana uzattı. Bir saattir beni bekliyormuş, defile sırasında sahneye çıktığında fotoğraflarını çekmemi istedi. Resmen bir aşk filmi senaryosu yaşıyordum ve inanılmaz mutluydum.
Bahar şenliklerinin son günü önce defile, sonra tiyatro gösterisi ardından da konser olacağını öğrendim. Cuma öğleden sonra bizim toplu sınavımız vardı. Sınavdan çıkar çıkmaz C'yi bulmak için sinema/tiyatro salonuna gittim. Maalesef prova sırasında kimseyi içeri almadılar.
Bu olayın üstünden iki üç hafta geçti. Bahar şenlikleri başlamıştı. Sürekli farklı okullar ziyaretimize geliyordu, her defasında C'ler geldi mi diye nizamiyeye gidiyordum. Ziyaretçileri üst devreler karşılayıp mihmandarlık ediyorlardı. Artık onu tekrar görme şansımın kalmadığından emindim.