Halaskar
banner
halaskar.bsky.social
Halaskar
@halaskar.bsky.social
4 followers 1 following 130 posts
Posts Media Videos Starter Packs
Pinned
Lan 2017 rejiminin itleri, sizi sikeceğiz sikeceğiz.

Öyle de sikeceğiz böyle de sikeceğiz.
Suyun sesini duyuyor musunuz 2017 rejiminin itleri?

Dip dalga geliyor.
Adamı sikerler demedik mi şaşkın?
Kemalizm’in bir huyu vardır.

Her şey bitmiş gibi görünür, kazandığınızı zannedersiniz.

Sonra bir bakmışsınız ki…

Kemalist ordular hayatınızı, sevincinizi, planlarınızı, tasmalarınızı tutanları sikiyor.

Sizin hayatınızı ve sevincinizi sikeceğiz ki bu millet yaşasın. Bu ulus yaşayacak.
Lan 2017 rejiminin itleri, sizi sikeceğiz sikeceğiz.

Öyle de sikeceğiz böyle de sikeceğiz.
Türk’üz, Türk kalacağız. Türk’üz, direneceğiz, direniyoruz!
Nitekim, Türkiye’de devlet aklı denilen şeyin ta kendisi Kemalizmdir. Devleti kuran, iyileştiren ve geliştirebilen tek şey Kemalizmdir. Kemalistler, ellerine aldıkları her kurumu rayına sokmuş ve ihya etmişlerdir. Diğerleri yalnızca çökertmişlerdir ve çökertmeye devam ediyorlar.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti, ancak, Kemalist Düşüncenin var olduğu zaman gerçek bir devlettir ve Türk’ün devletidir.

Devlet yönetiminde Kemalizmin olmadığı zaman, yöneticilerin, devletin bütün unsurlarıyla Türk’e ve Türklük’e karşı savaş açtıklarını gözler görmüş kulaklar işitmiştir.
“Hiçbir şey, vakti gelmiş bir fikirden daha güçlü değildir.” Bazen vakit de vaktini bekler.
Bizim de düşünürken içimizin kıpır kıpır olduğu kendi hayallerimiz var. Ama önce ana yurt.
“O idam sehpaları kurulur ama kimin aleyhinde işleyeceğini şimdiden söylemek erkendir.”
Önce evdeki diktatörleri devireceğiz. Devrim, önce evde başlar.
O ışık, sizi daha fazlası için mücadele ettirir; o sarsıntı, diktatörün pastaya sımsıkı sarılmasını sağlar. Eğer siz gerçekten o ışığı istiyorsanız, tüm destek ayaklarıyla birlikte yerle bir edersiniz o yapıyı. Çünkü siz yoksanız temel de yok enerji de.
Sizin o tekmeyi atma anınız bir milattır. Artık her şey değişecektir. Sizin için güneş ışığı, o kara bulutların ardından ilk kez görünmüştür; diktatör içinse temelde büyük bir deprem yaşanmış, elektrik kesintileri başlamıştır.
O pastayı sizin üzerinizden inşa eden ve o pastadan yiyenlerin eziyetleri ve manipülasyonları altında, hayatınızı onlara adayarak yaşadığınız sürece işkence, gizli devam edecektir. O diktatörün pastasına ilk tekmeyi attığınızda çirkinleşme başlar.
Sizin fedakarlıklarınız ve gözyaşlarınız üzerine kurulu olan düzen, tam tersi olarak size aktarılır. Bu, evdeki diktatörün örneğidir. Siyasi diktatörlerin manipülasyonunda kavramlar değişir ama odak noktası aynıdır; şeytan, kendi aynasını size tutar.
Burası anahtar, çünkü pastadan yiyenlerin sizi izole etmek için kullandıkları sözler, bu kısmın aynalanması üzerinden yürürler. “Her şeyi sizin için yapıyor. Adamın çektiklerini görmüyor musun? O kadar şeyin üstüne şu kadarcık bir şey yapmış, çok mu? O senin baban!”
İşte tam olarak buradadır olayların anahtarı: o, halen kendisine üzülmektedir. Yaptıkları için en ufak üzüntü duymaz, çünkü zaten yaptıklarını bir yanlış olarak görmüyor. Peki neden burası anahtar?
Hiç bitmeyeceğini düşündükleri güç sahipliği gidince, üstelik bu da enerjisini sömürdüğü insanlar tarafından yapılınca dipsiz bir kuyuya düşerler. Sanki bütün o fedakarlıkları o yapmış da ona rağmen kendisine sırt dönülmüş gibi düşünür.
İçinde bir diktatörün olduğu evde doğup büyüyenler bu dediklerimi çok daha iyi anlarlar. Evdeki diktatöre karşı verdiği mücadeleyi kazananlar da çok iyi bilir ki, o andan itibaren yalnızca bir zavallıya dönüşür bir zamanların esip gürleyenleri.
Çünkü diktatörlüklerin temeli yoktur; temel sizsinizdir. Siz o oyunu bitirdiğinizde sistem çöker. Pastadan yiyenlerin sizi o temelde kalmaya teşvik eden sözleri de sonradan yapılan destek ayaklarıdır. Ama sağlam değiller. Siz izolasyondan çıktığınızda hiçbir destek ayağı işe yaramaz.
Siyasi diktatörlüklerin pastasını yiyenler gibi, evinizdeki diktatörün pastasını yiyenler de sizleri kalıplaşmış sözlerle daha da fedakar, daha da izole olmaya ve o kara bulutların altından hiç çıkmamaya teşvik ederler.
O pasta, o kara bulutun altında yaşam enerjisi sömürülenlerin kaybettikleri üzerinden inşa edilir. Normalde pasta inşa edilmez ama burada pasta bir metafordur. Sizin fedakarlıklarınız, dertleriniz, kaygılanırız ve stresinizle inşa edilen pastadan size bir dilim bile düşmeyecektir.
Bu narsisist ebeveyn, çoğunlukla babadır. Ve eğer narsisist bir ebeveyniniz varsa yalnızca kendisiyle değil; çevresi ve akrabalarıyla da mücadele etmek zorundasınız demektir. Çünkü tıpkı siyasi diktatörlüklerde olduğu gibi, ev diktatörlerinin de bir pastası vardır.
Bu tür iktidarları, evdeki narsisist babaya benzetirim. Özellikleri benzerdir. Zaten önce evlerde başlar diktatörlükler. Bizim de ülkece en çok çektiğimiz şeylerden biridir narsisist bir ebeveynin kara bulutlarının altında, hayat güneşinin ışıklarından mahrum kalarak yaşamak.
Mustafa Kemal Paşa’nın evlatları, düşmanı bir kez daha vatanın bağrında boğmaktadırlar.