Eren Üner
erenuner.bsky.social
Eren Üner
@erenuner.bsky.social
250 followers 0 following 45 posts
İstanbul Üniversitesi | Tarih Bölümü
Posts Media Videos Starter Packs
Değil altı saat işkence altı sene de işkence görsem sonuna kadar mücadeleye devam. Benim cezaevinde diğer işkence görmüş, hukuksuzluğa uğramış arkadaşlarıma bir sözüm var. Sonuna kadara mücadele edeceğim.
Olayın özeti: Saraçhane protestocularına yapılan işkenceleri, herkese açık kendi sosyal medya hesaplarında paylaşan Çevik Kuvvet Polislerini, kendi şahsi Twitter hesabımda haber yaptığım için altı polis tarafından altı saat işkence gördüm ve iki hafta boyunca cezaevinde yattım.
Yaşanan işkenceyle ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunuldu. İşkenceci polislerin en ağır cezayı alması için, beni tamamen gönüllü destekleyen avukatlar sonuna kadar çaba harcıyor.
Yüzümde, özellikle kulaklarımda, sol üst kolumda, sağ üst kolumda, sırtımın, ensemin alt kısmında ağır darp izleri, ellerimde ve bileklerimde kelepçe izleri var. Bu izlerin bir kısmı, üç buçuk hafta geçmesine rağmen hala vücudumda duruyor.
9 Nisan Çarşamba günki duruşmamdan tahliye olduktan iki gün sonra Beylikdüzü Devlet Hastanesi'nden aldığım darp raporum. Ayrıca sorgu odasında kamera bulunuyordu, uğradığım işkencenin kamera görüntüleri de mevcut.
Metris Cezaevi'ndeki ikinci günümde yapılan sağlık kontrolü esnasında aldığım darp raporum; Silivri Cezaevi'ne sevkimden sonra yapılan sağlık kontrolümde aldığım darp raporum; Silivri Cezaevi'nde bulunduğum esnada beni ziyaret eden Avrupa İnsan Hakları İşkence Komitesi'nin aldığı darp raporum...
Orada detaylı bir darp raporum alındı. Darp raporum dosyaya eklendi ve cezaevi yetkilisi beni içeri almayı kabul etti. Toplam beş farklı kurumdan alınmış darp raporum var. Metris Cezaevi'ne sevk edilmeden önce Haseki Hastanesi'nden aldığım darp raporum...
Telefonda bağırdı ve bana küfür etti. Sonra polisler cezaevi yetkilisine telefonu uzattılar. Amirleri cezaevi yetkilisiyle tartıştı. Sonucunda cezaevi yetkilisi dosyamda darp raporu olmadığı için beni cezaevine almadı. Haseki Devlet Hastanesi'ne götürüldüm.
Cezaevi girişinde darp edildiğimi söyledim. Cezaevi görevlisi, dosyamda darp raporu olmadığı için beni içeri almayacağını yanımdaki polislere söyledi. Yanımdaki polisler amirlerini aradı ki bu kişi bana işkence yapan polislerden birisi.
Yüzümde görülür şekilde darp izleri bulunmasına rağmen görevli doktor bana darp raporu hazırlamadı. Özellikle kulaklarım atılan tokatlar sebebiyle çok kötü durumdaydı. Çağlayan Adliyesi'ne götürüldüm. Mahkemeye çıktım ve tutuklu yargılandım. Metris Cezaevi'ne götürüldüm.
Bu sebeple ifademde işkence gördüğümü söyleyemedim. Nezarete geri götürüldüm. 25 Mart Salı 08:00-09:00 suları nezarethaneden hastaneye götürüldüm. Darp raporu alındığı sırada kelepçem çıkarılmadı ve polisler odadan çıkmadılar. Bu sebeple darp edildiğimi söyleyemedim.
Beni ifade için başka bir odaya götürdüler. İfademi, ben işkence gördüğüm esnada odada işkencemi izleyerek, bana sorular soran polis aldı. İfademde uzun uzun olayı anlatmaya çalışırken barodan bana atanan avukat ifademi kısa kesmem gerektiğini söyledi ve benim ifademi yarıda kestirdi.
Sorgu odasında avukat geldi. Fiziksel ve psikolojik şiddet devam ediyordu. Beni Çevik Kuvvet Polislerinin eline vereceklerini, onların beni öldüreceklerini söylediler. İkinci Baro'dan atanan avukat bunlara şahit oldu ve "yok yok gerek yok yapmayın, akıllanmıştır o" dedi.
Sabaha doğru 05:00 suları nezarete götürüldüm. Nezarete götürülürken beni Çevik Kuvvet Polisi otobüsünün önünde geçirdiler. Nezarette bir süre kaldıktan sonra beni geri sorgu odasına götürdüler ve "kimse avukatını yapmak istemedi, sana avukatı zor bulduk" dediler.
Amirleri sonrasında benim cezadan kurtulmak için deli taklidi yaptığımı söyledi ve bana fiziksel şiddet uyguladı.
Sonrasında ağlamadığım için benim pişman olmadığımı, bunu tekrar yapacağımı, hayatımı tekrar mahvedeceğimi söylediler. Ayrıca resmi bir dille konuştuğum ve onlara sürekli "memur bey" diye hitapta bulunduğum için benim eşcinsel olduğumu söylediler.
Ayrıca yine amirleri beni çıplak bir şekilde montajlayıp kendi sosyal medyamdan paylaşacaklarını, evimin önüne büyük yaştaki eşcinsel insanların gelip mastürbasyon yapacaklarını söylediler.
İşkencenin başından itibaren amirleri benim ardıma jop sokacağını söyledi ve diğer polislerden jop istedi fakat bu gerçekleşmedi.
Başka bir polis ise kazağımın üzerinden göğsümü elledi, elini omzumla itince devam etmedi. Sonrasında benim eşcinsel olduğumu söylediler, tam manasıyla "bu kesin ibne amına koyim" cümlesini kullandılar.
Sonrasında amirleri eline peçete alarak cinsel organımı pantolonumun üzerinden ellemeye çalıştı, izin vermedim, direndim. Sonucunda bu eylemi gerçekleştiremedi ve gerçekleştirme çabasına devam etmedi.
Ben haber yapmadan önce bu kişilerin paylaşımlarının sosyal medyada defalarca haber yapıldığını, paylaşımları buradan gördüğümü ve hesapların herkese açık olduğunu görünce, kendi Twitter hesabımdan işkenceleri herkese açık sosyal medya hesaplarından paylaşan polisleri haber yaptığımı tekrar söyledim
Bahsettiğim avukatın beni azmettirdiğini söylediler. Kabul etmedim. Bu yüzden bana fiziksel şiddet uygulamaya yeniden başladılar. Kimden emir aldığımı sordular.
Böyle söyleyince bahsettiğim avukata tecavüz edeceklerini söylediler, tam manasıyla "biz 24 saat çalışıyoruz, kadın yüzü görmüyoruz, avukatın bir gelsinde sikelim onu" cümlesini kullandılar.
Ben bu cümleleri sürekli ifade edince, polisler "hukuksuz bir şey yapmadığını nereden biliyorsun" diye sordular. Ben de kişisel olarak bir avukat hanımefendiyi tanıdığımı ve ona sorduğumu söyledim.
Amirleri oturduğu koltukta arkaya yaslanarak ayaklarını omzumun üstüne koydu ve sigara içmeye başladı. Bir süre beni darp etmeyi bıraktılar. O esnada sürekli "neden böyle yaptıklarını, yanlış bir şey yapmadığımı, suç işlemediğimi" söylüyordum.