Evrensel Gazetesi
@evrensel.net
32K followers 1 following 43K posts
7 Haziran 1995'ten beri emeğin sesi, gerçeğin habercisi #EvrenselSeninleGüçlü... Oku okut, e-gazeteye abone ol! https://abone.evrensel.net/
Posts Media Videos Starter Packs
Pinned
evrensel.net
Evrensel30Yaşında

🗞️Sesimizi emekçilerden, gücümüzü okurlarımızdan alıyoruz. Yasaklara, cezalara rağmen susmayan Evrensel, 30 yıldır emeğin, özgürlüğün ve adaletin sesini duyuruyor

Haydi, “Emeğin Sesine Kulak Ver!”, gerçeğin habercisini güçlendir

🎂Birlikte nice 30 yıllara!
evrensel.net
Yeni çalışma: Zihinsel performansın en yüksek olduğu yaş ortaya çıktı https://www.evrensel...
Yeni çalışma: Zihinsel performansın en yüksek olduğu yaş ortaya çıktı
Yeni bir bilimsel araştırma, insan beyninin genel zihinsel performans açısından en verimli dönemini ortaya çıkardı. Intelligence dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, çoğu insanın genel psikolojik işlevselliği 55 ila 60 yaş arasında zirveye ulaşıyor. Batı Avustralya Üniversitesinden psikoloji doçenti Gilles E. Gignac ve ekibi tarafından yürütülen araştırma, yaşlanmanın yalnızca zihinsel gerileme anlamına gelmediğini, aksine birçok bilişsel ve duygusal özelliğin orta yaşta güçlendiğini gösteriyor. Fiziksel zirve erken, zihinsel zirve daha geç geliyor Daha önce yapılan çalışmalar, insanların fiziksel performansının genellikle 20’li yaşların sonları ile 30’lu yaşların başlarında zirveye ulaştığını ortaya koymuştu. Ancak Gignac ve ekibinin analizine göre, zihinsel yeteneklerin farklı yönleri yaşam boyunca farklı dönemlerde en yüksek seviyesine ulaşıyor. Araştırmada, akıl yürütme, hafıza süresi, işlem hızı, bilgi düzeyi ve duygusal zeka gibi 16 psikolojik boyut incelendi. Ayrıca “Beş Büyük” kişilik özelliği (dışadönüklük, duygusal istikrar, vicdanlılık, deneyime açıklık ve uyumluluk) de değerlendirildi. 55-60 yaş arası “bilişsel altın çağ” Araştırma sonuçları, genel zihinsel işlevselliğin 55 ila 60 yaş arasında zirveye ulaştığını, 65 yaşından sonra yavaş yavaş azalmaya başladığını ve 75 yaşından sonra bu düşüşün hızlandığını ortaya koydu. Bazı özelliklerin ise çok daha ileri yaşlarda doruğa çıktığı belirlendi. Vicdanlılık 65 yaşında, duygusal istikrar ise 75 yaş civarında en yüksek seviyeye ulaştı. Ayrıca ahlaki akıl yürütme ve bilişsel önyargılara direnme gibi yeteneklerin 70’li ve 80’li yaşlarda dahi gelişmeye devam ettiği saptandı. Yaş, yeteneklerin tek belirleyicisi değil Araştırma, yaşla birlikte bazı bilişsel becerilerin azaldığını kabul ederken, duygusal olgunluk, deneyim ve karar verme becerilerindeki artışın bu kaybı dengelediğini vurguluyor. Gignac, bulguların iş dünyasında ve kamu yaşamında liderlik rollerinin neden genellikle 50’li ve 60’lı yaşlardaki kişiler tarafından başarıyla yürütüldüğünü açıklayabileceğini belirtiyor: “Bazı yetenekler yaşla azalırken, diğerleri güçleniyor. Bu da daha ölçülü kararlar ve daha iyi muhakeme anlamına geliyor.” Orta yaş bir “geri sayım” değil, “zirve dönemi” Uzmanlara göre, bu bulgular toplumun orta yaş ve üzeri bireylere yönelik önyargılarını sorgulaması gerektiğini gösteriyor. Tarih boyunca birçok kişinin en önemli başarılarına 50 yaşından sonra ulaştığına dikkat çekiliyor: Charles Darwin “Türlerin Kökeni”ni 50 yaşında yazdı, Beethoven 53 yaşında “Dokuzuncu Senfoni”yi besteledi, Lisa Su ise 55 yaşında AMD’yi teknoloji sektörünün önde gelen şirketlerinden biri haline getirdi. Gignac’a göre, “Belki de orta yaşı bir geri sayım olarak görmekten vazgeçip, insan beyninin olgunluk ve üretkenlik açısından zirveye ulaştığı bir dönem olarak kabul etmenin zamanı geldi.”
www.evrensel.net
evrensel.net
Moskova'da Colani-Putin buluşması: "Karşılıklı çıkarlarımız var" https://www.evrensel...
Moskova'da Colani-Putin buluşması: 'Karşılıklı çıkarlarımız var'
Suriye’nin başkenti Şam’da hükümet kuran cihatçı örgüt Heyet Tahrir el Şam’ın (HTŞ) lideri Ebu Muhammed el Colani (Ahmet el Şara) ilk kez Rusya’ya gitti. Colani başkent Moskova’da gerçekleşen Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinde, “Suriye’nin Rusya ile ikili ilişkileri ve ortak çıkarları olduğunu ve tüm anlaşmalara saygı duyduğunu” belirtti. SANA’nın haberine göre Colani, “Rusya ile yakın ilişkilerimiz var ve Suriye'nin enerji sektörünün büyük bir bölümü Rusya'nın uzmanlığına dayanıyor. Rusya Devlet Başkanı, Rusya-Suriye ilişkilerinin dostluk ilişkileri olduğunu ve Rusya'nın hiçbir zaman siyasi duruma ya da dar çıkarlara bağlı bir ilişki içinde olmadığını, karşılıklı çıkarlar ve Suriye halkının menfaatleriyle bağlantılı olduğunu ifade etti” dedi. Putin de “Suriye ile 80 yılı aşkın süredir güçlü ilişkilerimiz var” ifadelerini kullandı. “Suriye halkıyla yakın bağlarımızı sürdürüyoruz ve Şam'la ilişkilerimizi geliştirmek için çaba sarf ediyoruz; Rusya ve Suriye arasındaki hükümetler arası komisyon çalışmalarına devam edecek” dedi. HTŞ'nin iktidarı ele geçirdiği 8 Aralık 2024 öncesi Rusya, Esad yönetiminin en güçlü destekçileri arasındaydı. Ülkede askeri üsleri ve büyük yatırımları bulunan Rusya, Suriye'den ayrılan eski Devlet Başkanı Beşar Esad'a da ev sahipliği yapıyor. Kısa süre önce bakanlardan oluşan üst düzey bir Rusya heyeti, Şam'ı ziyaret edip HTŞ yönetimiyle görüşmüştü.
www.evrensel.net
evrensel.net
Ege Üniversitesi Hastanesindeki Sağlık-İş Sendikasına üye olan işçiler, hakları için 5. gününde de iş bırakma eylemini sürdürüyor
evrensel.net
Mimarlık Fakültesindeki CİTÖB Komisyonu aktifleştirilsin

ODTÜ Mimarlık Fakültesi öğrencileri CİTÖB’ün Fakülte Komisyonunun tekrar aktifleştirilmesi ve dolayısıyla fakültenin daha güvenli bir alan… https://www.evrensel...
Mimarlık Fakültesindeki CİTÖB Komisyonu aktifleştirilsin
ODTÜ Mimarlık Fakültesi öğrencileri Özellikle yeni dönem başlamadan hemen önce ODTÜ yurtlarının neredeyse tamamının tadilata girmesiyle birlikte artış gösteren taciz vakalarına karşı ODTÜ öğrencileri olarak birçok alanda tacizin karşısındaki mücadelemizi aldığımız toplantılarla ve düzenlediğimiz basın açıklamalarıyla sürdürmeye devam etmiştik. Mimarlık Fakültesinde öğrenciler olarak uzun saatler boyunca aynı alanları paylaştığımız, sık sık sabahladığımız ve akademik kadrolarla da diğer kimi bölümlere nazaran daha “içli dışlı” olduğumuz bir tablo söz konusuyken bu tablonun yaratabileceği olası güvensizlik ortamının biz öğrencilere etkisi de fakültenin kendi işleyişindeki bu özgün koşullardan dolayı daha yakıcı olabiliyor. Bu durumun karşısında ise Mimarlık Fakültesi öğrencileri olarak mücadeleyi birlikte büyütmeyi hedefliyoruz. Aslında geçmişte kendi mücadelemizle kazanmış olduğumuz CİTÖB’ün Fakülte Komisyonunun tekrar aktifleştirilmesi ve dolayısıyla fakültenin daha güvenli bir alan haline getirilmesi için konuya dair taleplerimizle birlikte bir kampanya başlattık. İlk günden birçok sıra arkadaşımız, fakülte personeli ve akademisyen kampanyaya katıldı. Standımız Cuma gününe kadar açık olacak ve dekanlığa vermek üzere taleplerimizle birlikte hazırladığımız dilekçeleri imza için yaygınlaştırmaya devam edeceğiz. Taleplerimizi ise şöyle sıraladık: ”Üniversitelerde Cinsel Taciz ve Saldırı ile Mücadele: ODTÜ CİTÖB Deneyimi” eğitimlerinin, fakültenin tamamını kapsayacak şekilde zorunlu tutulmasını ve aksatılmadan yapılmasını, Mimarlık Fakültesindeki CİTÖB Komisyonunun aktifleştirilmesini ve etkin bir şekilde işletilmesini, CİTÖB komisyonunun görünürlüğünün ve üye sayısının arttırılmasını talep ediyoruz.” Mimarlık Fakültesi sadece başlangıç Henüz Mimarlık Fakültesi dışında ODTÜ’deki hiçbir fakültede resmen kurulmamış olan CİTÖB komisyonlarının her fakültede oluşturulmasını böylece bu mücadele sürecinin kendi bölümlerimizi aşıp tüm kampüse yayılmasını sağlamak istiyoruz. (Evrensel)
www.evrensel.net
evrensel.net
“Bergama’dan Akbelen’e, 1 Mayıslardan Gezi direnişine, Çağlayan Adliyesi önünden Silivri’ye kadar hak mücadelelerinin olduğu her yerde kamerasıyla onu görürdük.”

✒️ Özcan Yaman'ın yazısı https://www.evrensel...
Soruyoruz: Hakan Tosun’a ne oldu?
YAZI ARŞİVİ “İstanbul, Rio’ya doğru evriliyor. Mafya kartelleştiğinde işlem tamamlanır. Esenler giderek 'Tanrı Kent'in platosuna dönüştü. Ukrayna, Gazze, Ortadoğu’da olanlar karşısındaki “Kör, Sağır, Oyunu” hepimizin felç olmuş halini gösteriyor. Hepimiz aynı şeyleri mırıldanıp, kımıldanamıyoruz. Uyuşturucu almış gibiyiz. Matrix dünyası gibi, farklı avatarlarla aynı anda yaşıyoruz. Bir yanda karnaval, bir yanda bienaller, bir yanda mezbaha aynı anda çalışıyor. Patlamak istiyorum.” Feyyaz Yaman’ın Hakan’ın katledilmesinden sonraki duyguları yaşadıklarımızı özetliyor. Hakan Tosun, bu mafyalaşmış karteller dünyasına karşı (bir çoklarımız gibi) safını belirlemiş adaletten haktan yana duruşuyla, mütevazi kişiliğiyle bir sıra neferi olarak toplumsal mücadelenin öznesiydi. Çevre hareketlerinden demokrasi ve adalet arayışlarına kadar aktivist bir fotoğrafçı bir belgeselci ve bir bağımsız gazeteci olarak en iyi yapabildiği işi yapıyordu. Tam da 10 Ekim Katliamının 10. yılının yaşandığı günün gecesinde katledildi. 10 Ekim demişken onun çektiği ve belge olarak mahkemelere sunduğumuz “yaralı almadan geçip giden ambulans görüntüleri” geliyor aklıma. Bergama’dan Akbelen’e, 1 Mayıslardan Gezi direnişine, Çağlayan Adliyesi önünden Silivri’ye kadar hak mücadelelerinin olduğu her yerde kamerasıyla onu görürdük. Redfotoğraf ve Görülmüştür Kolektifinin hapishanelerle ilgili projelerinde de yer alırdı. 2018 ve 2019 yıllarında “İçerden Dışarıya ve Dışardan içeriye” fotoğraf köprüsü çalışmalarında yer almış, yolladığı fotoğrafa yine bir mahpus arkadaşın şiirle eşlik ettiği güzel çalışmalarımız olmuştu. Sonraki yıl Hakan hakkında yazmakla bitmeyecek anılarımız çalışmalarımız oldu. O bu dünyaya bıraktıklarıyla hep yaşayacak. Sizlerle bu çalışmasını paylaşmak istiyorum. Hakan’ın içeriye yolladığı fotoğrafına mahpus Ali Osman Köse’nin yorumu şöyleydi; “Keşke tüm çocuklar senin gibi şanslı olabilselerAç yatmasalar, eğitimlerini sürdürebilseler…O günler de gelecek mutlakaBu uğurda birçok arkadaşımızı güneşe uğurladık.” Son söz olarak; Sevgili Hakan iyi ki vardın ve bizlerin arkadaşıydın. Başta annen ve kardeşin Öznur ve ailenle, tüm sevenlerinle bir büyük aile olarak hep bizimle olacaksın. Sen giderken bile organlarını bağışlayacak kadar koca yüreklisin. Bizlerde elimizi yüreğimize koyup soruyoruz. Hakan Tosun’a ne oldu?
www.evrensel.net
evrensel.net
Otomotiv sektöründe 11,7 milyar dolarlık yan sanayi ürünü ihraç edildi. https://www.evrensel...
Otomotiv sektöründe 11,7 milyar dolarlık yan sanayi ürünü ihraç edildi
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği verilerine göre, yılın dokuz ayında otomotiv yan sanayisi 200'den fazla bölgeye satış yaptı. 2024 ocak-eylül döneminde 11 milyar 25 milyon 47 bin dolar olan yan sanayi ihracatı, bu yılın aynı dönemde yüzde 5,8 artarak 11 milyar 668 milyon 369 bin dolara yükseldi. Otomotiv endüstrisinin ocak-eylül döneminde 30 milyar 205 milyon 394 bin dolar olan ihracatının yüzde 38,6'lık kısmını yan sanayi ürünleri oluşturdu. Almanya'ya ihracat 2,5 milyar doları geçti Yan sanayide en fazla ihracat yapılan ülkeler arasında ilk sırada Almanya yer aldı. Almanya'ya dokuz aylık yan sanayi ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7,41 arttı. 2024'ün ocak-eylül döneminde Almanya'ya 2 milyar 390 milyon 753 bin dolar olan yan sanayi ihracatı, bu senenin dokuz ayında 2 milyar 567 milyon 942 bin dolara çıktı. En fazla ihracat yapılan ikinci ülke olan ABD'ye dış satımda artış yüzde 7 olarak kayıtlara geçti. Geçen yılın dokuz ayında 760 milyon 946 bin dolarlık yan sanayi ihracatının yapıldığı ABD'ye bu sene aynı dönemde 813 milyon 857 bin dolarlık ürün satıldı. Üçüncü sırada yer alan Fransa'ya yan sanayi ihracatı yüzde 9,6 artışla 720 milyon 658 bin dolardan 789 milyon 664 bin dolara ulaştı. Otomotiv Sanayii Derneğinin (OSD) 2025 ocak-eylül dönemine ait üretim ve ihracat ve pazar verilerine göre, yılın dokuz ayında toplam üretim geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3, ihracatı adet bazında yüzde 6 arttı.
www.evrensel.net
evrensel.net
Sigorta borcu olanlar dikkat: 1 Ocak’tan itibaren sağlık hizmeti kesilecek https://www.evrensel...
Sigorta borcu olanlar dikkat: 1 Ocak’tan itibaren sağlık hizmeti kesilecek
Genel Sağlık Sigortası (GSS) prim borçlarını ödeyemeyen yaklaşık 10 milyon kişi, 1 Ocak 2026’dan itibaren sağlık hizmeti alamama riskiyle karşı karşıya. CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, konuyu Meclis’e taşıdı ve GSS kapsamındaki vatandaşların durumunu gündeme getirdi. Bulut, yaklaşık 10 milyon kişinin aylık 780 TL, yıllık 9.360 TL olan prim borçları nedeniyle sağlık hizmetlerinden yararlanamadığını belirtti. Bulut, sağlık hizmetinin temel bir hak olduğunu vurgulayarak prim borcu olan vatandaşların hizmetlerden yararlanmaya devam etmesini istedi. Meclis’e sunduğu önergede Bulut, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a şu soruları yöneltti: Milyonlarca vatandaşın sağlık hizmetlerinden mahrum kalmaması için yeni bir düzenleme yapılması gündemde midir? 31.12.2025 itibariyle kaç vatandaşın GSS prim borcu bulunmaktadır? SGK’ye toplam borç ne kadardır? Kaç vatandaş sağlık hizmetlerinden yararlanamayacaktır? Daha önce gelir testi yaptırmayan kaç GSS sigortalı, 31.12.2025 itibariyle gelir testine başvurmuştur? Kaç vatandaş yapılandırma sonrası GSS borcunu ödemiştir? Bu tutar ne kadardır? Gelir testine başvuran kaç vatandaşın hane geliri asgari ücretin brüt tutarının üçte birinden azdır? Önergenin yanıtlandığı tarih itibariyle kaç vatandaş GSS borçları nedeniyle yasal takibe alınmıştır? GSS prim borcu bulunan yükseköğretim, ortaöğretim ve esnaf sayısı nedir? GSS borçlarının silinmesine yönelik bir çalışma yapılacak mıdır?
www.evrensel.net