Herkesin anlaması gereken açıklamanın "Biz aynı goruslerimizi savunmaya devam edeceğiz, Mars'a gitmiyoruz, silahı ve terörü araç olarak kullanmaktan vazgeciyoruz" demek olduğu. Demokrasilerde bize aykırı düşünenlerin ve bunu soyleyeceklerin olduğu icsellestirmemiz gerek. Baskı, silaha yol veriyor.

Siyaseten yapılan propagandalarin ve hamasetin aslında bölüşüm tercihlerini, yolsuzluklari ve liyakatsizligi gizleyerek seçmenleri manipüle etme araci olduğunun, kavga yerine dayanismanin hepimizin lehine olduğunun daha iyi anlaşılması için bir fırsat olduğunu düşünüyorum. Umarım bunu başarabiliriz.

İmamoğlu davasında delil diye ortaya konulanlara, bunları öne süren gazeteci ve magazincilere baktığımda, sanki kumpas asıl onlara kurulmuş gibi gelmeye başlıyor. Birileri onları iyice rezil etmeye yemin etmiş diye düşünüyorum. Sonra ülkemizde "rezil" olunmadığını hatırlayıp kendime geliyorum.

Bunu hatırlıyorum ama tam olarak neydi hatirlayamadim. :/ Birisi hatirlatsa keşke...

Açıklamalardan anladığım bu bantlama meselesinin rutin koruma tedbiri olduğu. Kumpas olmadigina sevindim. Bunu düşünmüş olmam benim hatam. Ülkem adına sevindim.

17-25 Aralık'ta muhalefet seçmenlerin bu sezgilerini iskalamisti. 19 Mart'ta iktidar iskaliyor. Bizim çok farklı bir gündemimiz olmaliydi halbuki. Yeterince sorunumuz varken kaybedecegini bilmen gereken bir savaşa niye sokuyorsun bu insanlari?

Bantlanan kamera, siyasal davalarda kamuoyunun aklını karistirmak için yapılanlara bir örnek. Balyoz davası süreci bize buna benzer daha nicelerinin mutfakta pistigini gosteriyor. Ama siyasal rakibini ekarte etmek için ne yaparsan yap, millet bunun hesabını sandıkta soruyor.

IBB Başkanı Etiler'de güpegündüz yaptığı toplantıyı "gizlemek" için birisi kamerayı bantlıyorsa, bu beni, "siyasi davalarda kamuoyu oluşturmak için yapılan zihin karıştırıcı haberlere malzeme mi sağlanıyor?" diye düşündürüyor. Ülkemizde böyle bir olasılık mümkün diye düşünebilmem ayrı bir sorun..

IBB Başkanı Etiler'de güpegündüz yaptığı toplantıyı "gizlemek" için birisi kamerayı bantlıyorsa, bu beni, "siyasi davalarda kamuoyu oluşturmak için yapılan zihin karıştırıcı haberlere malzeme mi sağlanıyor?" diye düşündürüyor. Ülkemizde böyle bir olasılık mümkün diye düşünebilmem ayrı bir sorun...

İyi de %50+1 yeterli. Herkesi ikna etmek zorunda değilsin ki! İkna edebileceklerini belirleyip onlara odaklanmak gerekiyor. Özetle bunlari görmezden gelmek en doğru strateji. Kaldı ki bunlar belki de seni yildirmakla görevli kişiler...

Çok sevdim bu şiiri. Ataol Behramoğlu en kısa zamanda sağlığına kavuşur umarım.

Devleti Soymak da suç değilmiş. :) Devlet - Millet ayrımı yapmamış sevgili hukukçularımız. Evet, Devleti de Milleti de soymak hakaret sayılmıyor. Tabii, bu toprakların normali olarak görmüşler zaar. :p

"Milleti Soymak" hakaret değilmiş ama "Hırsız" demek hakaretmiş.

Hatta "Bu hastanenin ..." hakaret değil ama sadece "..." hakaret!

Çok teşekkürler! Oldukça eğlenceli bir site. "Ruh Hastası" demek hakaretmiş ama "Bu hastanenin ..." değilmiş! Emsal kararlar falan çok ilginç. Maden gibi. Kim bilir daha ne ilginçlikler var.

hakaretmi.com?s=hasta&post...

Çok üstün körü işler yapılıyor. Bu durum eğitim eksikliği mi, savunma psikolojisi mi yoksa "Ne fark eder!" dediğim dedikçiliği mi emin değilim. Üçü de kötü tabi ama umarım savunma psikolojisidir ve alelacele yapılıyor olması kaynaklıdır. En azından hala açıklama kaygısı olmasıyla avunuyorum. :p

EGM'nin X duyurusuna "İddialar yanlış" notu ekleniyor! Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'nin duyurusuna "bu dezenformasyondur" notu! Valilik Saraçhane'yi PVSKnın 15/H maddesine göre yasaklıyor, öyle bir madde yok! (T. Soykan)

www.istanbul.gov.tr/basin-acikla...
www.mevzuat.gov.tr/MevzuatMetin...

Falyalı'ya hiç operasyon yapmayıp, rakiplerine yapınca, bunları "adaletin tecellisi" için değil de menfaatin için yaptığını anlıyorum. 17-25 Aralık'ta muhalefetin, 19 Aralık'ta ise iktidarın anlamadığı derinde -ifade edilmese de- bunun sezildiği. Mahkemede sonuç ne olursa olsun, iktidar kaybeder.

Olmaz olur mu! Ülkeyi ayakta tutan insanlar bu insanlar. 80 sonrası hepimizin değerleri erozyona uğradı, doğru, ama sıfırlanmadı. İşini doğru yapanların haber değeri yok (memur Teoman istisna). Yapmayanlar çoook olunca, arada bir ifşa edildiklerinde sanki ülkede temiz insan kalmamış algısı oluyor.

Ortak yanları, kendileri yerine "ötekilerin" huzurunu, barışını, sorununu öncelemeleri. Unutmayın barış düşmanla yapılır. Gene unutmayın aynı şeyleri yapıp başka sonuçlar beklemek ahmaklıktır (Einstein). Elinizde sihirli değnek varsa istediğiniz gibi sorunlarınızı çözersiniz. Yoksa? Uzlaşarak.

Özgür Çelik de orada. Sanırım öğrencileri çıkarmaya çalışıyor ablukadan...

Anka yayını canlı

www.youtube.com/watch?v=NFxP...