Cengiz Acar
cengizacar1980.bsky.social
Cengiz Acar
@cengizacar1980.bsky.social
19 followers 29 following 350 posts
Sosyoloji MA | Duygu sosyolojisi Can sıkıntısı araştırmaları
Posts Media Videos Starter Packs
Pinned
“evlilik kişinin kendi toplumsal gerçekliğini inşa eder, kimlikler yaratır, insan kendini eşi üzerinden arar. (Beck Gernsheim)
Bu köprü sayesinde birbirinin dünyasına adım atabiliyor, bağlantı kuruyor ve iliski yaşıyorsuz. İstediğimiz zaman kendin "ben" alanına köprüden dönme şansımız var. Faure göre aşk emeği, bu bağlantıyı kuran köprünün yıpranmasını, yıkılmasını önleyen ilişkiye yapılan çabayı ifade ediyor.
Aşk hiç bir zaman "beni" ve "kişisel mahremiyeti" yok etmez, ettiği andan itibaren insan kendi kimliğini kaybeder. Aşk iki ayrı birey ve iki ayrı içsel dünyanın varlığını kabul etmek ve birbirinin mahrem hayatına girmeyi sağlayan sağlam bir köprü inşa etmektir. Buradaki köprü kavramı metaforiktir.
Psikiyatrist Christophe Faure, evliliklerde mutlu iken bile insanların kendilerini neden yalnız hissettiğini açıklıyor. Aşkın "ben" den "bize" bir geçiş olmadığını, bu iki kavram arasında kurulan bir köprü olduğundan bahsediyor.
Modern çağda can sıkıntısının en önemli nedeni, herşeyi hızlıca değiştirme kültürü. Artık hiçbir şey ile alışacak, anlamlı bir ilişki kuracak kadar zaman geçiremiyoruz. Bu sık sık telefon değiştirmekten, birçok insan ile flörtoz bir ilişki kurmaya kadar uzayabilir.
Bu meşrulaştırma hem içsel hemde dışsal olduğu için kadınlar bunu daha fazla arar.
Kadınlar için aşk daha önemlidir çünkü aldıkları sorumlulukların, yapacakları işlerin ve en önemlisi yaşayacakları cinselliği meşrulaştırır. Bir kadın aşık olduğu için cinsel deneyim yaşadığında, aşık olmadan bunu yaşayan birisine göre daha az kınanacaktır.
Son ve en çarpıcı iddia ise, çiçeklerin üremek ve çoğalmak için insanları kullandığı yönünde. Renk, koku ve yaydığı olumlu duygular ile insanlar ile bir ilişkiye giriyorlar. Yaydıkları bu mutluluk hormonuna karşı insanlarda onların üremelerine, çoğalmalarına yardımcı oluyor.
Diğer neden, çiçek görmenin gıda güvenliği anlamına gelmesi. Toplumlarımız çoğunlukla avcı ve toplayıcıydı, ağaçlarda bitkilerde çiçek görmek o yıl ürünlerin bol olacağının en açık işaretiydi. Bu da insanları ister istemez mutlu eden, kaygıları azaltan bir duygu veriyordu.
İlk neden bağlılık, duygusal yakınlı, ilgi ve sevgiyi gösteresi olararak kodlanması. Onu diğer hediyelerden ayıran şey onun sergilenme gücü. Birisine bir kazak aldığınızda, bunu siz mi aldığınız yoksa başka biri mi? bunun bilinmesi zordur, bir çiçek her zaman başkası tarafından verilen bir hediyedir
Çiçek almak neden kadın ve erkekleri benzer şekilde mutlu ediyor? Bununla ilgili öne çıkan üç hipotez var!
Bu da istemsizce herkesin odaklandığı, kitlesel bir iyi oluş halinin oluştuğu ve günün sonunda iyi hissettiğiniz bir ritüel sonunda, odaklanın şeyin, olduğundan daha değerli, daha güçlü ve özel sanmamıza yol açıyor.
Öncelikle herkesin tek bir sembole odaklanması ve o sembole karşı aynı duyguları hissetmesi gerekiyor. Bu grup ne kadar kalabalıksa, yaşanacak duygusal enerji o kadar artıyor. Bu ortamı destekleyen bir müziğin olması (sürekli aynı müziğin tekrarlaması daha önemli) bu duyguyu ekstra artırıyor.
Bir dj, bir stand up'çı veya bir konuşmacıyı dinlerken bu kişiler bize neden daha güzel, daha yakışıklı veya daha çekici gelmeye başlar? Aslında bunun nedeni, toplumsal bir ritüelin parçası olmamız.
Mesela aile içi sevgi ve sadakat ideolojisi zayıfladıkça, aldatmalar artıkça veya evlilik oranları düştükçe, hükümetler rahatsız olur. Çünkü burda başarısız olan insanlar toplumdaki diğer eşitsizlikleri daha rahat görür ve tepki verir.
Bunların hepsi zamanla kendi içinde bir değer yaratan ideolojilere dönüşür. İlginç şekilde, bunlardan birinde başarı elde edildiğinde diğer toplumsal eşitsizlikler daha görünmez ve katlanılır olur.
Sosyolog Bryan S. Turner, her kurumsal alanın bir değer veya para birimi olduğunu söyler. Bu ekonomi için "para", siyaset için "güç", ailede "sevgi-sadakat", eğitimde "öğrenme-bilgi", dinde "kutsallık -anlam", sanata "estetik-beğeni" gibi..
Buyum ihtimal erkek soyu babadan gitmesi ve babanın soy ismi kullanılması işlevseldir. Erkeğin çocuğun gerçek babası olduğu algısını pekiştirme gücü vardır. Erkeklerin soy isminin kullanılmasının bilinmeyen bir yararı olabilir.
Bunun açıklaması olarak "baba kesinliği" olgusu veriliyor. Bir annaannenin çocuğun anannesi olduğu kesin iken erkek tarafı için tarih boyunca hiçbir zaman yüzde yüz kesinlik taşımaz.
Genellikle ailelerde baba tarafı ile ilişkiler daha kötüdür. Bunun nedenini açıklayan ilginç bir araştırma var. Annanne ve babaane yatırımı. Mesafeler uzadıkça babaanne yatırımı düşerken, annaanne yatırımında yani iletişim sıklığında bir değişim olmuyor.
Çoğu zamanda eyleminin doğru bir hareket olduğunu göstermek için daha ataerkil rolleri kabul edecek iyi ve mutlu bir eş olduğuna kendini ve toplumu inandırmak için daha fazla çaba harcayacaktır.
Karşı tarafa hala yoğun duygu hissedilir fakat fark edilen birleşme imkansızlığı kişiye ağır gelir. Başkası ile evlenmek beklentiyi yok ederek kendi benliğini koruma biçimidir.
Bazı insanların uzun bir ilişkisini bitirdikten kısa bir süre sonra başkası ile evlenmesini anlamakta zorlanırız. Bunun ismine "kendini içeriye kilitleme sendromu" diyebiliriz. Diğer ilişkideki beklentiyi sıfırlayarak, umut duygusunu kırma girişimidir.
Eşinin kimseyi sevebileceğine inanmaya başlamak diğer bir işaret. O kişiye nasıl aşık olduğunu hatırlamakta zorlanmaya başlıyorlar. Belki de en ilginci, evli olmalarına rağmen kendilerini yalnız hissetmeleri.
Evliliklerde aşkın bittiğini nasıl anlıyoruz? İlk başta, cinsellik sırasında öpüşme sona eriyor. İkincisi, eşler birbirlerine doğruyu söylediklerini ispatlamak için birisini şahit göstermek zorunda kalıyor.
İdeolojiler sıkıcı insanlar yaratır. O insanlarda bilimcsizce grup içi mantığa ve adalete dayanmayan bir işbirliği gelişir. Bazı toplumlar bilerek ve isteyerek sıkıcı bir halk kitlesi ister. Böylece toplum içine kapanır ve kendinden olan dışındakilere sempati.ile bakmaz!